24 Kasım 2011 Perşembe

Etopya Simen Dağları Zirveleri1-23.11.2011












Merhaba Değerli Doğasever Arkadaşlar,
En son Ebru ile gerçekleştirdiğimiz "Yüksek Atlas Dağları" Toubkal zirvesi sonrası gözümüzü Doğu Afrika'nın en yüksek zirvesi Simen Dağları'na çevirdik.(1 Kasım-23 Kasım 2011)

Projeyi hayata geçirmek için ön hazırlıklara başladım.Ekvator kuşağına yakın bölgede tırmanış için en uygun mevsimlerden Kasım ayının ilk günü Lufthansa Havayolları ile başkent Addis Ababa'ya,oradan da kara yoluyla tırmanış yapacağım Milli Parkın bulunduğu Gondar 'a ulaştım.Milli Park'ta tırmanış için gerekli izinleri tamamladım.8 günlük kamp için aşçımı,katırcı ve silahlı muhafızımı ve bu süre zarfında gerekli olan yiyecek-içecek ve ekipmanı organize ettim.Bir sonraki gün sabah 6:30'da malzemeleri katıra yükledikten sonra,İngilizce bilmeyen silahlı muhafız ile yürümeye başladık."Dünya Mirasları listesinde" bulunan Simen Milli Parkı içinden başlayarakbirçok yoksul dağ köylerinden geçerek birinci kamp Sankaber'e (3240m) yaklaşık 8 saat yürüdük.Ertesi sabah erken yürümeye başladık.Simen Dağları yüksek bir plato;Yüksek vadileri gören dik uçurum kenarları Gelada Babunlarının da yaşam alanı.Biz de çoğunlukla uçurum kenarlarından babunların yanından bol bol fotoğraf çekme imkanı bularak, yaban hayatı içinden devam ettik."Jinbar Şelalesi'ni" geçerek 2. kamp Geech Kamp'a (3600m.)ulaştık.Burada kampa yakın bir Müslüman Köyü'ne misafir oldum.Son derece yoksul ama bir o kadar da konuksever köylüler, bana "kahve seremonisi" yaptılar.Kahve çekirdeklerini bir saz kulübe içindeki saç üzerinde kavurdular.Daha sonra çaydanlıkta kaynatarak kahveyi, yumurta ve köy ekmeği ile birlikte ikram ettiler.2.kamptan ayrıldığımız gün büyük bir gündü.Her günkü gibi erken saatlerde yola çıktık.9 saat süren yorucu ve uzun bir yürüyüş sonrası Imet Gogo(3926m.) zirvesine ulaştım.Öğleden sonra 3.kamp yeri Chenek'e (3620m.) inerek gün batışını izleme imkanım oldu.4.gün kamp yerine ulaşmak 11 saat sürdü.Uzun bir tırmanış ile Mount Biuat (4437m.) zirvesine ulaştık.Kesintisiz devam eden dolu yağışı altında,kaygan zeminde tırmanış tehlikeli koşullarda devam etmemize sebep oldu.Buradan 4460m yükseklikteki üçüncü zirve Abba Yared'e ulaştım.İnişe geçerek 4200m.deki Bawhit Pass'a ,oradan da hava kararmak üzereyken 3200m.deki Ambiko Kampı'na indik.Şiddetli ve kesintisiz yağış sebebiyle çadırlarımızı kuramadık.Bir sundurmanın altında gece yarısına kadar mat üzerinde bekleyerek uyumaya çalıştım.5.gün Doğu Afrika'nın en yüksek zirvesi olan Ras Dashen'e tırmanacaktık.Kamp yaptığımız yerdeki yağıştan zirvenin oldukça soğuk ve karlı olacağını kestirebiliyorduk.Tam gece yarısı zirve tırmanışına başladık.Doğal bitki örtüsü çeşitleri azalırken, odunumsu bitkiler tek tük görülmeye başladı.Sabah saatlerinde zirvenin son 50-60 metresi donmuş olan buzlu uçurumdan tırmanmamızı gerektirdi.Zorlu geçen bu son bölümden sonra,gün aydınlandıktan bir süre sonra 4543m.deki Ras Dashen'e ulaşabildik.Zirveden tüm Simen Dağları zirveleri görülebiliyordu.Muhteşem manzaranın tadını çıkarıp fotoğraf çektikten sonra fazla oyalanmadan inişe başladım.Uzun bir dönüş yolculuğu beni bekliyordu.Geldiğimiz rotayı takip ederek Ambiko Kampına ulaştım.Aşırı yağış sebebiyle,çamur altında kalan kamp yerinde çadır kurmak mümkün olmadı.İnişe devam ederek Ambiko ile Chenek Kampı arasındaki bir dağ köyüne ulaştım ve burada geceledim.Ertesi sabah çıktığım rotadaki kamp yerlerinden inişe devam ederek birkaç gün sonra Debark Kasabası'na ulaştım.Bir gece de burada kaldıktan sonra, ilkel bir köy tobüsünde seyahat ederek,Tala Gölü yakınındaki Gondar şehrine ulaştım. Birkaç gün daha burada kalıp yaban hayatı,insanlar ve taşra hayatını tanımaya çalıştım.Uçakla Addis Ababa'ya dönerek Doğu Afrika'nın en yüksek dört zirvesini kapsayan ekspedisyonumu tamamladım.

Doğayla dost keyifli günler dileğiyle,
Haki Engin
Doğa Sporcusu ve Gezgin